Üç Şehrin Hikayesi//The Story Of 3 Cities

 































































































Birbirinden farklı üç şehri olan bir ülke...Tabii insanları da öyle'

Bu şehirlerden birinin insanları yerden bir yükselip bir alçalarak ve kimi zaman havada süzülerek huzur içinde oldukça rahat bir biçimde yaşayan insanlarmış.

Şehirlerden bir diğerinin insanları ötekilerin aksine
sondan başa doğru konuşarak iletişim kurabiliyorlarmış.

Öteki şehrin insanları ise sürekli, kendilerini yüksek bir yerden aşağı bırakarak rahatlamak zorunda hissederlermiş. Aksi halde öfke ve mutsuzluğun uyandırdığı saldırganlıkla diğer şehirlileri korkuturlarmış.

Bu üç farklı şehrin arasında ise herhangi bir yolculuğun yapılması yasaklanmış. Bir-birlerini anlamayan, birbirileriyle iletişim kuramayan bu insanlar huzur ve mutluluklarını
korumak için
bu kurala sadık kalırlarmış.

Taki rahatlamaları ve saldırganlıklarını yatıştırmaları için, yüksek bir yerden atlayan şehirlilerin ani bir doğal gaz patlaması nedeniyle büyük bir kentsel yıkımla karşı karşıya kalana dek. Bu doğal gaz patlaması nedeniye bir çok bina ve kule yıkılmış.


Yıkım, atlamak için yüksek bir yer bulamayan, öteki şehirlilerde bir korku uyandırmış. Bu yüzden yüksek yapıların inşaası için şehirlerarası geçişe izin verilmiş.Yapılar kurulmuş ve şehri terketme zamanı geldiğinde yüksekten atlayanlardan biri, tersten konuşanların şehrine gizlice girivermiş.


Bu biri diğer şehrin apartmanlarından birine girip kullanılmayan bir dairenin penceresinden alışkanlık gereği kendini atıvermiş…

Ve kimse de onunla aynı dili konuşmadığı için atladığı zaman öleceğini anlatamamış…































Hikayedeki düşen karakterin detayi / The detail of the falling charecter in the story.

145 x 245 cm.

örgü / knit

2009